Unutulmamış Unutkanlığımızdır Deprem !
Deprem önüne geçemediğimiz jeolojik bir durum olup insan hayatını derinden etkileyen doğal afetlerinden biridir.Yapısal yıkım etkilerinin yanı sıra psikolojik etkilerininde insan hayatını derinden sarstığı aşikardır. Deprem sonrası öncelik olarak , yaşam kurtarılması , fiziksel yaralanan insanların tedavileri , evsiz kalan insanlara barınak sağlanması gibi çalışmalar yapılır. Söz konusu bu çalışmalar kadar , psikolojik tarafıda beraberinde gelen ve tedavi süresi oldukça uzun olan bir durumdur ve öncelik her ne kadar fiziksel olsada, işin psikolojik tarafı genelde zamana bırakılarak sonuçlanmaktadır. İnsanların büyük bir bölümü genel olarak deprem öncesi hayatlarında böyle bir travma ile karşılaşmadıkları için , dünyayı güvenilir bir yer olarak görüp ,yakınlarındaki insanların aniden ölebileceğini düşünmezler.(Bu güven ve inanç hissi hayat içerisinde yavaş yavaş oluştuğu için ) aniden ortaya çıkan trajik değişime aynı hızla uyum sağlayabilmek insan psikolojisi için çok zor bir durumdur.Geçmiş dönemlerde ve günümüzde yaşanan tüm depremlerde, çok sayıda can ve mal kaybının yanı sıra, yaşanan olayın psikolojik hasarı çok daha fazladır. Bu psikolojik hasarın getirdiği sorunların en başında , ölüm korkusu , enkaz altında kalma hissi , kaygı , panik , olanlara inanamama ,çaresizlik, korku, uykusuzluk vs. Çocuklarda ise genel olarak oynadıkları oyunlara deprem temasını eklemek , rüyalarında kabus görmek, agresif davranışlar , yalnız kalma isteği yada yalnız kalamama isteği , şımarıkça hareketlerde bulunma durumu görülmektedir. Kişi devamlı depremi düşünmekle kalmayıp sürekli deprem haberleri dinleyip, sallanma duygusu hisseder ve uzun süre kapalı alanlara girmek istemez. Sonrasında ise yaşanan bu zorlu sürecin, yaşamın anlam ve önemine yaptığı etkiyle başedebilme sorunu ile başa çıkmaya çalışır.. Yakınlarımızla (anne – baba – çocuk – eş vs. ) yaşadığımız paylaşımlar , anılar ve aniden oluşan kayıpla ilgili gerçeklik, insan bilincini altüst edecek derecede bir duygu durumu ortaya çıkarır. Bu duygu durumu ile başa çıkabilmek o kadar kolay olmamakla beraber ciddi travmalara dahi neden olabilir. Buna psikolojide stres bozukluğu denmektedir. Peki bizler bu stres bozukluğunun üstesinden gelebilirmiyiz ? bir gözatalım.. Bu gibi olaylarda kafasınızı meşgul edecek yada fiziksel olarak herhangi bir işle uğraşamayacağınız , tükenmişlik duygusunu derinden hissedeceğiniz bir dönemde olmanızdan dolayı kendinizi ne kadar çok dinlenmeye alırsanız bir o kadar daha iyi hissedeceksinizdir. Keder ve üzüntü tabiki yaşanmalı. Bununla beraber olayın vahametinin farkında olup bu durumu anlamlandırmak ve neden bu kadar yıkıcı yaşadığımızı sorgulayıp sonraki hayatınız için çözümler yaratmak Onlara bunu, Allah bizi cezalandırdı diye değilde, (bazı aileler böylede tanımlayabiliyor ) yer kabuğuda oluşan kırılmadan dolayı oluşan doğal bir sarsıntı olduğunu, biz insanların ise bu doğal olay karşısında tedbir alabilmek için neler yapabileceğini ve kendilerini nasıl geliştirebileceklerini , büyüdüklerinde seçtikleri mesleği en iyi nasıl yerine getirmeleri gerektiğini anlayabilecekleri bir şekilde anlatabiliriz. Çalışıyorsanız eğer, elinizden geldiği kadar işinize odaklanmanız , çalışmıyor iseniz kafanızı meşgul edebileceğimiz işler yaratabiliriz. Örneğin ; kitap okumak gibi. Yapılan araştırmalar, gönüllü işler yapan insanların yapmayanlara göre daha mutlu olma eğiliminde olduğunu doğruluyor. Çoğumuz, bir iyilik yaptıktan sonra sıcak ve yoğun duygular hissediyoruz. Hayat yakın dostlarımızla güzel. Yine bir araştırma sonuçlarına göre size iyi gelecek yakınınız yada arkadaşlarınız, beynimizi güçlendirerek , psikolojik ve fiziksel sağlığınızı da olumlu etkiler bırakmaktadır. Bu süreçte çocuklarınızı ve kendinizi, depremle ilgili görüntülere maruz kalmakta sınırlayın. Günde 10 kez sosyal medyayı kontrol ediyorsanız 8-5-3-1 şeklinde kademeli olarak azaltın. Bu olay bana ne öğretti. Nelere dikkat etmeliyim? Uzun ve kısa vadede neler yapabilirim önlem almak adına..gibi sorular sorabilirsiniz kendinize. Yaşadığınız iyi yada kötü günleri yazıya dökmek duygu boşalımı açısından insan psikolojisine bir çok faydası olduğu bilinmektedir. Kaygılarınızı azaltmanıza, hafızanızın güçlenmesine faydalı olacağı gibi , en önemliside bu zor günlerde duygularınızı çözmeniz ve neler yaşadığınızla ilgili olayları daha sağlıklı düşünmenize yardımcı olacaktır. Bu süreçte yaşadığınız sorunlar bir aydan fazla devam ediyorsa ve zaman geçtikte kendinizi daha da kötü hissediyorsanız (deprem anında yaşanan görüntüler sürekli gözünüzün önüne gelmeye devam ediyorsa ) profesyonel destek almanız çok daha iyi olacaktır. Bu destek alma konusunun güçsüz olmanızla ilgisinin olmadığını, tam aksine büyük bir olay yaşadığınızı ve ciddi kayıplarınızın olduğunu göz önünde bulundurabilirsiniz. Güçlülük göstergenizi, bu olayın sorumluluğunu alarak, ne gerekiyorsa bu konuda imkanlar dahilinde gösterebilirsiniz. Özet olarak deprem , insanı mal ve can unsurunda tehdit eden çok önemli bir unutulmamış ,unutkanlığımızdır. Ciddi derecede psikolojik , hayata intibak (uyum ) ve performans problemleri yaratmaktadır. Deprem ülkesi olduğumuz bilincine varıp ,insanlarımızın bilinçlendirilmesi, fiziksel ve psikolojik olarak önce kendinize ve sonrasında yakınlarınıza, yardım konusunda eğitilmeleri ve profesyonel destek olanaklarının artırılmasına destek olmak , toplum sağlığı açısından, en az yapıların imarı kadar önemlidir…. YASEMİN KILGI 21 MART 2023 SALI